Ana dilin yanına başka diller katmak, özellikle de dünyada yaygın şekilde kullanılan dilleri öğrenmek elbette ki mümkün. Çalışma hayatına başlayacaklar için dil öğrenme konusu ise daha büyük önem arz ediyor. Peki dil öğrenmek için ne yapmalı? Her şeyden önce tabii ki yabancı dili öğrenmeyi çok istemeniz ve öğrenmeyi hedeflemiş olmanız gerekiyor. Size bu yazıda, yabancı bir dili kolayca öğrenmeniz için ipuçları vermeye çalıştık. Bu şekilde hedefinizde olan dili öğrenme metodundan, birkaç ayda nasıl akıcı konuşmaya başlayabileceğinizden, hatta ana diliniz gibi konuşabileceğinizden bahsedeceğiz. Bu taktikleri uygulayarak belki de sadece birkaç senede 1-2 yabancı dili kolayca öğrenebileceksiniz. Belki yabancı dile yatkınlığınız yok, öğrenmekte zorlanıyorsunuz, ancak sizin için daha iyi öğrenmenize yarayacak ipuçlarımız var!
İşte kolay şekilde dil öğrenebilmek için ipuçları :
Kelimeleri doğru şekilde, doğru yolla öğrenin.
Yeni bir dil öğrenmek öncelikle yeni kelimeler öğrenmek demek oluyor. Yeni kelimeleri ezberlemek ilk başlarda çok zor olabileceği için de birçok insan için daha dili öğrenmeden pes etme sebebi olabiliyor. Ancak kelimelerden korkmadan, onları kolay şekilde öğrenmenin de yolları var. Bu yolların başında Paretro İlkesi (80-20) kuralı geliyor. Bu kurala göre, yeni kelimeler öğrenmek için %20 çaba sarf ederseniz, %80 oranında başarı elde etmiş olursunuz. Mesela, İngilizcede yazılı olarak kullanılan kelimelerin %%65´i yalnızca 300 adet. Hatta bu durum sadece İngilizcede değil, hemen hemen bütün Avrupa dillerinde bu şekilde. Günümüzde sık şekilde kullanılan kelime kartlarından çalışabilir veya telefonunuza indireceğiniz bir uygulamadan da faydalanabilirsiniz. Kelime öğrenmek için birçok uygulama mevcut ve bunların her geçen gün yenisi ekleniyor. Kelime öğrenmek için mevcut olan bir diğer yol ise SRS (Space repetition system) adı verilen çalışma sistemi, Aralıklı Tekrarlama Sistemi olarak bilinir ve bu yolla da kelimeleri sürekli tekrar edersiniz ve kelimelerin aklınızda kalması kolaylaşır.
Birbirine yakın olan kelimelere dikkat edin.
Belki inanması zor gelecek ama, şu an ana dilinizde kullandığınız kelimelerin birçoğu başka dillerde de mevcut. Aynı şekilde Latin kökenli dillerde de, Fransızca, İspanyolca,Portekizce gibi, İngilizce ile aynı şekilde kullanılan birçok kelime bulunuyor. Mesela sonu ?tion ile biten (action, solution gibi) İngilizce kelimelerin sonuna ?ción eklenince İspanyolca, -zione eklenince İtalyanca, -ção eklenince ise Portekizce oluyor. İşin özeti, yeni bir dili öğrenmeye başlarken atacağınız ilk adımlardan biri diğer dillerden dilimize geçmiş kelimeleri araştırmak ve listelemek ve kökü aynı olan kelimelere dikkat etmek olacaktır.
Seyahat edemiyorsanız da yabancı dille etkileşim halinde olun.
Yabancı dili öğrenmeme veya öğrenmek istememe sebeplerinden biri de maddi yetersizlikler dolayısıyla veya zaman ayıramamaktan dolayı o ülkeye gidememektir. Halbuki bazen o ülkelerde yaşayan insanlar bile yaşadıkları ülkenin ana dilini konuşamamaktadırlar. Bir dili öğrenmek için illa o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek gerekmiyor, günümüzde teknoloji sayesinde,o ülkeye seyahat etmeden sanal yollarla da dil öğrenmek mümkün hale geldi. Bu durumda pahalı uçak biletleri almanıza veya o ülkede yaşamanıza gerek kalmadan yabancı dil öğrenebilirsiniz. Dili öğrenmenin en iyi yollarından biri ise konuşmak istediğiniz dilin ülkesine ait bir radyo programı bulup onu dinlemeye başlamaktır. Bu sizin için oldukça iyi bir pratik olacaktır. Radyo kanallarının dışında, öğrenmek istediğiniz dilde yayımlanan bir dizi bulabilir ve onu izleyerek pratik yapabilirsiniz veya aynı şekilde çeşitli videolar da izleyebilirsiniz.
Skype sayesinde günlük konuşma dilini öğrenin.
Dili öğrenmeye başladıktan sonraki en önemli noktalardan biri, öğrendiğiniz dili ana dili olarak konuşan biriyle pratik yapmaktır.
Hedefinize ulaşmak için özellikle konuşmak şarttır. Geleneksel şekilde eğitim veren öğrenme ortamlarında bu yöntem pek kullanılmadığı için dil öğrenmeye çalışan çoğu kişi konuşma aşamasına geçemeden pes ediyor. Yukarıda verdiğimiz öneriler sayesinde öğrendiğiniz dili ana dili olarak konuşan birisiyle Skype üzerinden iletişime geçebilir ve çok basit 1-2 cümle kurarak sohbet etmeye başlayabilirsiniz. Hatalarınızı ve eksiklerinizi düzeltmenin en iyi yollarından biri budur. İnteraktif bir şekilde konuşmak dil öğrenme sürecinizi ciddi anlamda hızlandıracaktır. Örneğin, ?´merhaba´´ , ?´anlayamadım´´, ?´tekrar edebilir misin´´ gibi basit cümlelerle başlamak işinize yarayacaktır.
Konuşurken çok zorlandığınız kısımlarda sözlüğe bakabilir ve oradan yardım alabilirsiniz.
Dil öğrenmek için para saymaya gerek yok, işinize yarayacak bedava kaynaklar bulabilirsiniz.
İnternetten dil öğrenmek için aslında birçok kaynak mevcut, yani eğer maddi durumunuz yeterli değilse dil kurslarına para vermenize gerek yok. Pratik yapmak için internette sayısız sayfa bulunmakta. Bunlara örnek olarak memrise, verbling, babbel gibi sayfaları sayabiliriz. Bunların yanı sıra ise DuoLingo, BBC Languages, Google Translate gibi kaynaklardan faydalanabilirsiniz.
Büyükler aslında çocuklardan daha kolay şekilde yabancı dil öğrenebilir.
Birçok kişinin istediği halde dil öğrenmeme sebeplerinden biri ise dil öğrenmek için artık yaşlı olduğunu düşünmesidir. Ancak, dil öğrenmek için asla yaşlı olmadığınızı unutmayın! Bir üniversitede yapılan araştırmaya göre, yetişkinler çocuklara nazaran çok daha hızlı ve kolay şekilde yabancı dil öğrenebiliyor. Ayrıca hiçbir araştırmada, yaş ilerledikçe dil öğrenmenin zorlaştığı gibi bir sonuca varılmamıştır.
Kelime oyunlarından ve fotoğraflardan faydalanabilirsiniz.
Kelime oyunları derken kast ettiğimiz, öğrenmek istediğiniz bir kelimeyi bir fotoğrafla kafanızda birleştirerek hatırlamanızı kolaylaştırmaktır. Bu pratik için de yine internette çeşitli sayfalar bulabilirsiniz. Öğrenmek istediğiniz kelimeyi düşündüğünüzde aklınızda fotoğraf belirirse, siz de bu şekilde öğrenmenin ne kadar kolaylaştığını fark edeceksiniz.
Hatalarınızı kabul ederek öğrenmeye devam edin.
Dünyanın yarısından fazlası birden fazla dil konuşmakta. Unutmayın ki, dil öğrenmek biyolojik değil kültürel bir olaydır. Eğer bir dil öğrenmek isteyip de öğrenemiyorsanız sakın genlerinizi suçlamayın! Öğrenme metotlarınızı düzeltince oldukça kolay bir şekilde öğrenmeye başlayacaksınız. Geleneksel dil yöntemleriyle bir dili öğrenmeye çalışmak gerçekten oldukça zor, kelime ve dil bilgisi öğrenmeye çalışıp konuşmayı en sona bırakınca pek de verim alınmıyor. Bu yüzden olabildiğinde konuşmaya çalışın. Konuşurken yaptığınız hatalar kesinlikle öğrenmenize yardımcı olacak. Unutmayın ki, bir dil onu konuştukça öğrenilir ve benimsenir.
Hedefinizi belirleyin.
Bir dili öğrenmeye başladınız, peki yeterince öğrendiniz mi veya başarılı oldunuz mu bunu nasıl anlayacaksınız? Bunun için kendinize bir seviye hedefi koyun. Mesela A seviyesi başlangıç, B düzeyi orta, C düzeyi de yüksek seviyeyi temsil eder. Bu seviyeler ölçülebilirdir ve kurumlar seviyenizi test edip ona göre size sertifika verirler. O nedenle, öncelikle hangi seviyeye gelmek istediğinizi belirleyip ona göre çalışırsanız sizin için en iyisi olacaktır.
Peki hedefiniz nedir? Akıcı konuşmak mı yoksa o dili tam anlamıyla öğrenmek mi yoksa sadece pratik seviye mi? Hedefinizin ne olduğu fark etmeksizin kendinize 6 haftalık veya 4 haftalık hedefler koyun. Hedeflerinize ulaşmak için yine telefonunuza uygulamalar indirebilir ve oradan kendinizi kontrol edebilirsiniz.