Birçok kişi, farklı departmanlarda iş ararken, patron olmayı başarmak oldukça mutlu edici bir şeydir. Fakat patron olmanın da kendisine göre zorlukları vardır. İşyerinizde personel istihdam etmeye her zaman ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu yüzden, nasıl onların işe ihtiyacı varsa, sizin de onlara ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Sevilen bir patron olun ki, şirketiniz tercih edilsin.
Eğer bir firmanın en tepesindeki kişi, ya da diğer bir deyişle patronuysanız, iyi bir patron nasıl olunur bilmeye ihtiyacınız vardır. Bu yüzden, eğer bir patronsanız, bu yazımıza mutlaka göz atmalısınız.
1- Personel seçimlerinizi iyi yapın ve personelle aranızı her zaman iyi tutun. Unutmayın ki, yönetiminizin başarılı bulunması için, faaliyet gösterdiğiniz alanda mutlaka başarılı bir performans ortaya çıkarmalısınız. Bu performansı ortaya çıkaracak kişiler de personeldir. Departmanlarda çalışacak personeli iyi seçmelisiniz ve kendinizi sevdirerek, iyi çalışmalarını sağlamalısınız.
2 ? Çalışanlarınızı yetkilendirin ve güvendiğinizi belli edin. Büyük düşünmekten uzak yöneticiler, personele yetki vermez, onlara güvenmez hatta saygı göstermez. Bir personelinizi belli bir alanda yeterince eğitimli hale getirdiyseniz, onların görevlerini kendi başlarına yapmalarına izin verin ve sürekli olarak müdahalede bulunmayın. Bu, onlara güvenmediğiniz izlenimi oluşturacaktır. Her insanın birbirinden farklı iş yapma şekli vardır. Bunu anlamaya çalışın, herkesten bir işi aynı şekilde yapmasını beklemeyin. Sonucu odaklanın. Çalışanınızın uyguladığı yöntemle ilgili eleştiri yapmadan önce, dürüst bir şekilde değerlendirmede bulunun. Sürekli olarak birilerini düzeltmeye çalışmanız, itici ve baskıcı bir görüntü oluşmasına sebebiyet verecektir. Eğer sizinkinden farklı bir yöntemin başarılı olduğunu görürseniz, bırakın uygulansın.
3 ? Çalışanları tanımak da son derece önemlidir. Bu şekilde, onların güçlü yönlerini tanırsınız. Çalışanlarınızı motive eden ve rahatsız eden faktörleri bilin. Böylece onlar da işlerine daha iyi güdülenmiş bir hale gelir. Heyecanlarınızı hiçbir zaman kaybetmezler. Çok daha iyi performans alırsınız.
4 ? Kötü patronla iyi patron arasındaki önemli farklardan birisi de çalışanlara güvendir. Kötü patronlar, belli görevleri sadece kendilerinin yapabileceğini düşünür. İyi bir patron ise, çalışanlarına sonsuz bir güvenle bakar ve işin altından kalkabileceklerine emindir.
5 ? İyi bir patron olmak için, çalışanlarınıza karar aşamasında da söz vermelisiniz. Çalışanlar, kendilerinin karar mekanizmasında yer aldıklarını fak edince, işe daha çok bağlanacaklar ve daha mutlu olacaklardır. Bu yüzden, onlara yetki ve verin ve onları sorgulamamaya çalışın. Çalışanlarınızı işe ilk aldığınızda iyi eğitin ve daha sonra sırtınızı rahatça geriye yaslayın. Kararları yanlış olda bile onları azarlamayın. Azarlamak yerine bu durumu daha iyi bir eğitim sağlama fırsatı olarak algılayın. Yanlışa neden olan hareketin nedenini dinleyin ve onları anlayın. Yanlışın arkasındaki nedeni görmeye çalışın.
6 ? Çalışanlarınız mutlaka iş sırasında sorunlar yaşayacaktır. İyi bir patron olabilmek için, bu sorunlara hemen müdahale etmeniz değil, çalışanlarınıza, sorunların çözüm yollarını öğretmeniz gerekmektedir. Sorunlara sürekli olarak müdahale etmeniz, çalışanlarınıza güvenmediğiniz imajını oluşturacaktır. Çalışanlarınız arasında bazen küçük sorunlar veya sürtüşmeler yaşanabilir. Eğer bir çalışanınız diğerini size şikayet ederse onu dikkatli şekilde dinleyin. Bir çalışanınız diğerine haksızlık yapıyorsa olaya müdahale etmeli ve problemi çözmeye çalışmalısınız. Şikayetçi olan personelle de konuşup, bu sorunun, kişiselleştirilmiş bir problem olmadığından emin olun. Birbirleriyle iyi geçinmelerine yardımcı olun. İki personele de sıcak davranın ve onları anladığınızı, onların yetişkin insanlar olduğunu ve sorunu kendi aralarında halledebileceklerini belirtin. Tartışma müşterilerin önünde olmadığı sürece, olay anında müdahil olmamaya çalışın.
7 ? Bir problemle karşılaştığınızda hemen ve hızlı şekilde halletmeye çalışın. Kötü bir patron, meşgul olduğunu düşünerek, çalışanlara dair bir problem çıktığında, bütün ince ayrıntıları bilmek zorunda olmadığını düşünecektir. Hemen sonucu öğrenmeye çalışacaktır. Siz böyle davranmayın ve bir problemle karşılaştığınızda konuya ilgi gösterin ve daha sonrasında da konuyu uzatmayın. Konuyla ilgili bildi edinmeye çalışın. Sizin amacınızın, sorun çıkartan durumu çözmek olduğunu unutmayın. Çalışanınız ile yalnız kaldığınızda, sizi rahatsız eden durumun ne olduğunu anlatabilirsiniz.
Örneğin, bir çalışanınızın iş sırasında telefonu çalmış olabilir. Bu durumu, yalnız kaldığınızda onunla sakin şekilde halletmeye çalışın. Neden böyle bir şey olduğunu öğrenin ve onunla doğru tonda bir konuşma gerçekleştirin. İlk soracağınız soru, ?´telefonun çaldı, ailenle ilgili bir durum mu var ?´´ şeklinde olmalıdır. Onunla ilgilendiğinizi, amacınızın kızman olmadığını belli edin. Ondan gelen cevabı dinledikten sonra, ?´anlıyorum, insanların başına böyle olaylar gelebilir ama ofisteyken telefon konuşmaları yapmamaya dikkat edelim, telefonu kapatamıyorsak, ofis dışında konuşmaya dikkat edelim´´ gibi cümleler kurmayı tercih edebilirsiniz. Çalışanınıza, ofiste llk önceliğin müşteriler olduğunu ve onların önünde böyle şeyler yaşanmamasına dikkat etmeleri gerektiğini anlatın. Daha sonrasında ise konuyu daha fazla üstelememeye çalışın. Personelinizin burnunundan getirmemeye çalışın. Bu konuşmadan sonra, personeliniz, ilk önceliğin müşteriler olduğunu ve ofiste disiplini bozmaması gerektiğini anlayacaktır. İyi bir patron, çalışanlarına karşı sakin ve kibar olmalısınız. Ayrıca, çalışanınıza bağırmak ve azarlamak kadar, abartılı ve gerçeklikten uzak övgüler de rahatsız edici olacaktır. Bu tip hareketler büyük bir zaman kaybı olacaktır. Eleştiride de övgüde de, temel amacınız, pireyi deve yapmamak olacaktır.
8 ? Çalışanlarınızı mümkün olduğu zaman övün. Bunu zaman zaman müşterilerin önünde yapmaya dikkat edin, bu tip hareketler onların da özgüvenini yükseltecektir. Onlara teşekkür etmeyi unutmayın. Çalışanlarınızın kendilerini iyi hissetmesine yardımcı olun. Bu şekilde, işlerini sadece bir maaş kaynağı olarak görmekten vazgeçecek e daha bağlı hale geleceklerdir. Bu şekilde, durum bir ?´kazan-kazan´´ halini alacaktır. Bu sebeple, müşteriler varken çalışanlarınızı övmeye azami özeni gösterin.
9 ? Çalışanlarınızı takdir etmenin birçok farklı yolu vardır. Bunu göstermenin en kolay yolu, onlar için bir şeyler yapmaya çalışmaktır. Onların hoşlarına gidecek davranışlarda bulunmaya çalışın.
10 ? İyi bir patron olmanın temel taşlarından birisi de iyi bir dinleyici olmayı başarmaktır. Çalışanlarınızı dinlemek çok önemlidir. Onlar konuşmalarını tamamlamadan siz konuşmaya başlamayın, onlar problemlerini anlatmadan siz konuşmaya başlamayın. Onlar konuşurken konsantre şekilde onları dinlemeye çalışın. Onların söylediklerini katılmak zorunda değilsiniz. Fakat en azından endişelerini anlamaya çalışabilirsiniz. Kendi kelimelerinizi kullanarak onların dertlerini anlamaya çalışın. Hemen harekete geçmek zorunda değilsiniz fakat onları dinleyerek kendilerini önemli hissetmelerini sağlayabilirsiniz. Bazı durumlarda sadece ?´bunu benimle paylaştığın için teşekkürler´´ demek bile oldukça faydalı olmaktadır.
Çalışanlarınıza her zaman teşekkür edin. Bu sizi oldukça kibar gösterecektir. Teşekkür etmeyi asla unutmayın.
12 ? Personellerinizin her daim temiz ve titiz olmalarını sağlayın. Bu, müşterilere daha şık bir görüntü sunacaktır.
İpuçları
İyi bir patron, çalışanlarıyla arkadaş gibi geçinir. Fakat, arkadaş olma çabası, profesyonelliğin önüne geçmemelidir. En azından ofisteyken, iletişim profesyonel bir düzeyde kalsın.
Çalışanlarınızın insan olduğunu aklınızda tutun. Onlar, günlerinin büyük kısmını sizin için çalışarak geçirirler fakat kişisel bir hayatları da vardır. Zaman zaman hayatlarında kötü giden şeyler olabilri ve bu yüzden dalgın, hatta zaman zaman huysuz olabilirler hatta performanslarında zaman zaman düşüşler olabilir. Buna hemen sert tepki vermek yerine ilk olarak anlamaya çalışın. Çok sık gerçekleşen bir olay olmadığı sürece hemen uyarıda bulunmayın.
İyi bir patron olduysanız iyi de para kazanıyorsunuz demektir. İş dünyası konu alınarak yapılan araştırmalar, çalışanların motive olması üzerinde, para kadar önemli olan başka faktörlerin de olduğunu gösteriyor. Patronları tarafından değer verildiğini hissetmek, çalışanları daha çok motive eder.
Örneğin, çalışanlarınıza yıl sonu primi vermeye gücü yetmeyen bir işletmenin sahibi olabilirsiniz. Bunu yapamıyorsanız, evde bir parti vermeyi deneyebilirsiniz. Onları kendi evinizde bir partiye davet etmeniz, çalışanlarınızı motive edecektir. Kendilerini daha önemli hissetmelerini sağlamak için, onları partiye davet etmek harika bir yoldur. Unutmayın, fazladan verilecek bir 100 lira birkaç gün içinde tükenecek ve unutulacaktır, ama onları davet ettiğiniz bir partinin yarattığı samimi hava, çok uzun süre hatırlanacaktır. Partinin de biraz maliyeti olabilir fakat, çalışanlarınızı şirkete daha çok bağlayacağını düşününce, bundan kaçınmamak gerekir.
Kimi zaman, çalışanlarınızın üzerindeki kontrolü kaybettiğinizi hissedebilirsiniz. Bu durum bir süreklilik göstermediği sürece, çalışanlarınıza iyi davranmak size yarar getirecektir. Kişisel problemlerini halledebilmeleri için onlara biraz zaman verin ve onları özgür bırakın.
Çalışanlarınıza iyi davranmanın bir yolu daha vardır. O da onları da iyi birer müşteri olarak görmektir. İyi müşteriler için her zaman olumlu düşünüp onları anlamayı düşünürsünüz. Onlara teşekkür etmek için arada jest yaparsınız. Onlara saygı da duyarsınız. Çalışanlara bunları niye yapmayasınız? Bunları yaptığınızda onların moralleri yükselir ve kendilerini daha iyi hissettikleri için daha iyi çalışırlar.
Çalışanlarınıza tepki göstermeniz gereken bazı durumlar da vardır. Bir çalışan, başka bir çalışanı şikayet ederse ve şikayetin konusu, etik olmayan bir davranışsa, durumu ciddiye almaya çalışın. Etik olmayan davranışlar devam ederse ve siz patron olarak bu duruma müdahale etmezseniz, çalışanların size olan saygısı kaybolacaktır.
Bir çalışan yanlış bir davranışta bulunduğunda, onu diğer personellerin önünde azarlamayın. Örneğin, bir çalışanın her gün geç kaldığını fark ediyorsanız, onu diğer personelin içinde azarlamak veya zamanında hareket etmenin önemiyle ilgili bir toplu e-posta atmak yerine, onu odanıza çağırın ve problem hakkında konuşun.
Çalışanlarınızın fikirlerini almaya dikkat edin. Bunu yaptığınızda, çalışanlar onlara değer verdiğinizi hissedeceklerdir.
İyi bir patron olmak demek, padişah veya kral olmak anlamını taşımaz. Çalışanlarınıza mutlaka güvenmelisiniz ve onları ezmemeye çalışmalısınız.
Çalışanlarınız nasıl kendini geliştiriyorsa, sizin de iyi bir patron olmak için çabalamanız gerekiyor. Çalışanlar iyi performans gösterdiğinde terfi eder. Patron olarak çalışmak ise daha değişiktir. Sizin amacınız daha iyi patron olarak görülebilmeyi sağlamaktır.
Herkesin patron olması gerekli bir şey değildir. Eğer bir işletmeniz veya sermayeniz varsa, insanları idare etmeyi iyi bilen bir müdürle anlaşabilirsiniz. Yönetici olmak belli sorumluluklar ve beceriler gerektirir. Bu becerilere sahip değilseniz, bu becerilere sahip birini bulun ve bu doğrultuda kararlar vermeye çalışın.
Çalışanlarınıza nasıl doğru bir şey yaptıklarında destek veriyorsanız, onlar bir hata yaptıklarında da sadece iyi davranmış olmak için boş yere sırtlarını sıvazlamayın. Onları tatlı bir dille uyarmanız, ilerisi için daha iyi olacaktır. Ortamdaki disiplinin kaybolmasına neden olmayın.
Cesaret: Patron olarak sizin ihtiyacınız olan şey cesur olabilmektir. Kontrollü olmaya ihtiyacı olan kesim çalışanlardır. Siz, cesur adımları atması gereken kişi, yani patronsunuz. Bunu aklınızdan çıkartmamaya çalışın.
Pozitif tutum: Suratı devamlı asık ve aksi bir patron, ofiste oldukça kötü rüzgarlar estirecektir. Siz suratsız oldukça, personeliniz de suratsız bir tutum içinde olacaktır. Kısacası, personel sizin aynanızdır. Siz pozitif oldukça onlar da iyimser bir havaya girecek ve mutlu olacaktır.
Sabır: Sabır, insan ilişkilerinde en önemli faktördür. İnsanların bir yere alışması ve yeni bir şeyler öğrenmesi zaman alan şeylerdir. Buna dikkat etmeye çalışın ve insanlara zaman verin.
Empati: Empati yapmak çok önemlidir. Çalışanlar, sizin gibi ihtiyaçları ve duyguları olan insanlardır. Onların da zaman zaman sorunları olacağını unutmayın ve onları anlamaya çalışın.