Girişimciler ve KOBİ´ler için şirketlerini büyütebilmek ve ayakta tutabilmek daima en mühim konu olmuştur. Girişim haberleri son zamanlarda çok artmaya başladı bizler de bununla birlikte her yeni girişimi inceler ve takip eder olduk. Bunun sonucunda bir girişim tutmadığında ve kapandığında bunu fark eder hale geldik. Sektördeki diğer girişimcilerin umutları her yeni açılan şirket kapandığında biraz daha fazla kırılıyor. Ancak bu kapanan KOBİ ve girişimlerin hepsinin ortak noktaları var. Günümüzde Girişimcilik ve İş Kurma Dersleri ve KOSGEB eğitimleri gibi olaylar çok yaygınlaşmış olsa da yine de bir çok girişimci ve yöneticinin yaptığı ortak ve bariz hatalar var. Bizler de bu yapılan hataları sizler için hazırladık.
Plan yapmak işe başlamadan önce yapılacak olan işin temelidir. Hevesli birçok girişimci hemen harika bir fikri olduğuna karar verip işe koyuluyor. Bu fikri için gerekli sermayeyi sağladıktan sonra ise karşısına çıkan teknik sorunlar karşısında uğraşamıyor ve daha lansman aşamasına bile gelmeden ?´Ben bu işi yapamazmışım´´ diyerek vazgeçiyor. Yapılan en büyük hata işin teknik tarafının bir şekilde çözüleceğini düşünüp, kişinin satış ve tedarikle ilgilenebileceğini düşünmesidir. Elbette satış, ürün ve hizmet sağlanması çok önemli fakat kuracağınız şirketin bütün yapı taş ilk birkaç ayda alacağınız kararlara göre biçimlenecek ve hem iş modeliniz hem de yazılımsal altyapınız bir daha kolay kolay değişmeyecek. Bu nedenle ilk adımı sağlam basmalısınız.
Etrafınızdakiler tarafından müşterilerinize sunacağınız hizmet veya ürün bilinmiyor olabilir. Daha önce kimsenin yapmadığı, yepyeni olacak olan bir şeyi piyasaya sürmek daima başarı demek değildir. Daha önce herkesin yaptığı bir şeyi tekrardan piyasa sürmek de aynı şekilde başarı değildir. İnsanların bu yeni ürünü tanımaları için ne kadar zamana ihtiyaçları olduğunu iyi şekilde belirlemeniz ve kendinizi pazara nasıl tanıtacağınızı iyi düşünmeniz gerekiyor. Çoğu zaman pazarın doygunluk oranını gösteren veriler bulamıyoruz ancak yine de ufak da olsa bir saha araştırması yapmak ve bilgi edinmek, fikir sahibi olmak şarttır.
Eğer sektörde sizden başka kimsede sattığınız ürünün olmadığını düşünüyorsanız, hiç rakibiniz olmadığını düşünüyorsanız bilin ki yanlış yoldasınız. Sektörde rakipleriniz daima vardır ve var olacaktır, bu hava ile çalışan araç bile üretseniz bu şekilde olacaktır. Çünkü pazardaki tüm potansiyel müşterileriniz sizin aracınız yerine ikame mal kullanabilir. Bu noktada sizin tüm alanlardaki rakiplerinizi tespit etmeniz, onları detayı detayına analiz etmeniz çok hayati bir önem taşıyor. Rakiplerinize dair cevaplarını bilmeniz gereken sorular vardır. Bu sorular rakiplerinizin tahmini yıllık pazar payları nedir, nasıl bir İnsan Kaynakları politikasına sahiptirler, pazarlama stratejileri olarak neleri kullanıyorlar, gelecek yıldan ne gibi beklentileri var gibi sorulardır. Aslında basit bir SWOT analizinden çok daha fazlası gerekiyor. Onların eksiklerini tespit edip, kendi artılarınızı kullanarak bu eksiklikleri gidermeniz gerekiyor. Eğer sizin ürününüz rakiplerinizin ürünlerinden daha da eksikse iyi bir pazarlama tekniği kullanarak bu eksikleri kapatana dek ayakta durma şansınız bulunmaktadır.
Evet, her şeyi planladınız ancak ya en büyük ortak? Devleti siz unutsanız da o sizi unutmaz. Yine birçok sorunun cevabını biliyor olmanız gerekiyor. Gireceğiz iş dalındaki zorunlu sorumluluklar neler? Hatta boşluklar neler? Yazan her şeyi yapmak zorunda olmadığınız gibi bazen de yazmayan şeyleri de yapmak durumunda kalmanız mümkün. İşin hukuk tarafı bambaşka bir uzmanlık alanı gerektiriyor bu nedenle bu alandan birilerine mutlaka danışmanız gerektiğini unutmamalısınız. Bu danıştığınız işi mutlaka alanında uzman olmalı.
Hangi sektörde olduğunuz fark etmeksizin girdiğiniz sektörde sizden daha fazla tecrübeye sahip insanlar olacak. Yine hangi sektörde olduğunuz fark etmeksizin mutlaka farklı uzmanlıklar isteyen birçok farklı işiniz olacak. Az olan bilginizle büyük işler yapmaya kalkıştığınızda memlekette tutunamayan girişimler arasına girme ihtimaliniz nerdeyse %100 olur. Gözünüzde basit bir iş olabilir ancak her işin istediği bir uzmanlık vardır ve bu işi o uzmanın gerçekleştirmesi gerekir. Bir işin ehli tarafından yapılması her zaman çok daha iyidir. Unutmamanız gerekir ki, uzmanlık gerektiren konuda mutlaka uzmana danışmalısınız, bir dostunuza ücretsiz olarak yaptırdığınız iş beklediğiniz kadar kaliteli olmayacaktır.
Dostunuza ücretsiz olarak yaptırdığınız iş kötü olacak ise ve eğer sermayeniz de yeterli miktarda yoksa gireceğiniz işe dostunuzu ortak yapabilirsiniz. En sık rastlanan ortaklık tipi zaten budur. Facebook ilk kurulduğu zamanlarda ofisinin duvarlarına grafiti çalışması yapan ressama şirketten yüzde verilmişti. Ancak ortaklık ilişkisini sürdürmenin zorluğu bir yana çok ortaklı şirketlerden de mümkün olduğunca kaçınmak gerekiyor. Her zaman tek bir aktif yöneticinin olduğu şirketler daha başarılı olmuşlardır. Hele ki ortaklar arasında işleyiş veya başka bir konudan dolayı anlaşmazlık çıkarsa ve bu bir 3. kişi tarafından öğrenilirse o şirket için batma yolları açılmış demektir.
Satış işinizi çok iyi biliyor olmanız girdiğiniz sektörde herkese ürününüzü başarıyla satabileceğiniz anlamına gelmiyor. Tabii ki birçok başarılı satış gerçekleştirebilirsiniz ancak bu satışları karşılayabilmeniz için üretimi de bilmeniz gerekiyor. Eğer üretim kısmına dair hiçbir fikrininiz yoksa patron siz değilsinizdir, üreteninizdir.
Bütün bunlarla birlikte işinizi en iyi yapan kişi siz olsanız bile işi başkasına yaptırmanız gerekiyor. Unutmayın ki sizin ilgilenmeniz gereken daha onlarca başka iş var. Mümkün olduğunca elinizdeki tüm işleri başkalarına devretmelisiniz ve siz sadece yöneten olmalısınız. Yönetim kısmına ne kadar odaklanırsanız başarıyı o derece yakalarsınız.
Peki ya giriştiğiniz iş tutmazsa ne yapacaksınız? Bir B planınız yoksa eğer tüm sermayenizi tek bir amaç uğruna kullanmak cesaret değildir. Mutlaka bir çıkış planına ihtiyacınız vardır. İş modelinize çok güveniyor olabilirsiniz ancak sektörde her an her şey değişebilir. İşler ters gittiğinde yapmanız gerekenler için mutlaka bir eylem planınız olması gerekiyor.
Doğal olarak büyük bir heyecanla başladığınız işinizi herkes duysun istiyorsunuz. Herkese duyurmak için uğraşıyorsunuz veya uğraşacaksınız da. Ancak herkes duyduğu zaman ürününüzden talep ederse talebi kalite standartlarını bozmadan karşılayabilecek misiniz? Eğer karşılayamam diyorsanız dikkatli davranmanızda fayda var. Tanıtımınızı yaparken her zaman karşılayabileceğiniz kadar tanıtım yapmalısınız. Yoksa müşterileriniz kötü hizmet aldığında onları sonsuza kadar kaybedeceksiniz.